Bir futbolcu düşünün ki 29 yaşına kadar oynadığı takımlarda ortalama her mac 1 gol atsın . Buna rağmen milli takıma yalnızca 2 kez çağrılsın.
Bu futbolcu öyle bir teknik adam olsun ki , 2 kez taşra takımlarını dipten alarak İngiltere ve Avrupa futbolunun tepesine çıkartsın.
Böyle birşey anlatılsa eminim fantazi bu dediklerin , ya da football manager oyununda gerçekleşmiştir bu dediklerin diyenlerin sayısı çoktur . Ama gerçekten böyle birisi yaşadı ve onun adını maalesef birçoğumuz halen daha bilmiyoruz , aramızdan ayrılalı 6 sene geçse de .Evet bu adam BRIAN CLOUGH
İngiltere futbolunun en asi adamı .
İşte bu efsaneyi tanımayanlara (hala) güzel bir yazı .
Eminim zevkle okuyacaksınız.
FUTBOLCU BRIAN
Aslında Clough'un futbolculuk kariyeri de çok parlak ve futbolcu olarak da öylece geçiştirilecek bir adam değil. Ama antrenörlüğü çok daha ön planda olduğundan şimdilik kısaca geçeceğim. Middlesbrough alt yapısında yetişen Clough, askere gitmeden önce iki sene profesyonel olarak Billingham'da oynamıştı. 1955'te askerden döndüğünde, tekrar Middlesbrough'a katıldı. Middlesbrough'da oynadığı 6 sezonda 213 maça çıktı ve 197 gol kaydetti. Bu yıllar içerisinde 2 kez de milli oldu. 1961'de Sunderland'e transfer oldu ve 61 maçta 54 gol attı. 1964 yılında 29 yaşındayken geçirdiği diz sakatlığı yüzünden futbolu erken bıraktı.
MENAJER BRIAN VE BİR EFSANENİN DOĞUŞU
30 yaşındayken o zamanki adı Hartlepools United olan Hartlepool United'ın başına geçmişti Brian Clough. Takım dördüncü ligde yer alıyordu. Sezon sonunda takım ligi sekizinci sırada bitirdi ve yönetim değişti. Yeni gelen yönetim Brian'ı takımdan göndermek istedi. Bu aşamada Brian'ın kariyerindeki en önemli şeylerden biri oldu ve yardımcı antrenörü Peter Taylor ile beraber Derby'ye geçtiler. Peter Taylor-Clough ikilisi bundan sonra büyük başarılara imza atacaklar, ayrılmak ikili olacaklardı.
1967-68 sezonunda ikili Derby'nin başına geçtiğinde takım uzun zamandır ikinci ligde orta sıralara oynayan bir takımdı. Geldikleri ilk sezonda Derby'de fazla başarılı olamayan ikili, ikinci sezon için kolları sıvadılar. Daha sonra gittiği takımlara da götürecekleri McFarland, O'Hare, McGovern, Hinton gibi transferle takıma yeni bir şekil verdiler. Eski takımın ilk 11'den sadece dört futbolcu kalmıştı. Aldığı fevri kararlarla saha sorumlusunu, oyuncu takip takımının başkanını ve hatta Derby'nin bir mağlubiyetinden sonra gülen iki çaycı kadını kulüpten kovdu. Takım bu sert hamleler sayesinde yükselişe geçti. 1968-69 sezonun başında Dave Mackay ve Carlin'i takıma katıp, 22 maç üst üste kaybetmediler ve kulüp ikinci lig şampiyonu olarak Birinci Lig'e yükseldi. (Günümüzün Premier Lig'ine tabiî ki)
Bu dönem sırasında sıkça eleştirildi ve oyuncularla sorunlar yaşadı. Öğrencilerinden kendisine Bay Clough demesini istemesi, hatalara kestiği sert cezalar, kirli oynayan oyuncularını kadrodan kesmesi tartışmalar yarattı. Yine de Clough kurduğu takım ve yerinde taktik değişikliklerle çevirdiği maçlarla bu olumsuz havadan başarıyı yakaladı. O andan itibaren oyuncuları ona Bay Clough demekte zorlanmadılar.
Derby'nin 1. Lig'deki ilk sezonunda (69-70) gösterdiği performans herkesten alkış topladı ve takım ligi dördüncü sırada bitirdi. 20 yıldan beri Derby'nin elde ettiği en iyi sonuçtu bu. Dördüncü olmalarına rağmen takım Avrupa Kupaları'na katılamadı. Finansal eksiklikler yüzünden gelen bu sonucun ardından, 10 bin sterlin cezaya da çarptırıldılar. 70-71'de dokuzuncu oldular.
1971-72 sezonu ise Derby tarihinin dönüm noktalarından birisi olacaktı. Takım Clough ve Taylor'un yönetiminde, Leeds United, Manchester City ve Liverpool ile şampiyonluk mücadelesine girişti. Ligin son maçında Liverpool'u 1-0 yenen takım, yardımcı antrenör Peter Taylor ile birlikte Mallorca'ya tatile gittiğinde, Clough da ailesiyle birlikte Sicilya'ya tatile gitmişti.Üç gün sonraki maçta rakipleri Leeds'in kazanamadığını tatilde öğrendiler. Derby County 88 yıllık tarihinde ilk kez şampiyon olmuştu ve Clough 37 yaşında ilk büyük başarısını elde etmişti!
FİLMİN ÇEKİLMESİNE NEDEN OLAN O MEŞHUR 44 GÜN
Derby'den ayrılışının üzerine Clough ve Taylor, ikinci lig takımı Brighton & Albion Hove'un başına geçtiler. İkili tüm ekibini de oraya götürmüştü. Takım küme düşmekten son anda kurtuldu o sezon. (1973-74)
1974 sezonun başında Clough, Don Revie'nin milli takımın başına geçmesiyle boşalan Leeds'e imza attığında kader arkadaşı Taylor ile anlaşmazlığa düştü ve bu kez tek başına kulübün başına geçti. Taylor hem Leeds'e gitmek istemiyordu, hem de kendilerine güvenen Brighton yöneticilerine karşı vefalı olmak istiyordu. Clough'un bu kararı herkesi şaşırtmıştı. Daha önce yazdığı eleştiri makalesinde Leeds'in küme düşmesi gerektiğini, futbol çirkinleştirdiğini, Don Revie'nin de buna çanak tuttuğunu söylemişti. Leeds'te sadece 44 gün dayandı Koca Kafa lâkaplı teknik adam. Giles, Hunter, Bremner gibi oyuncularla sorunlar yaşadı. Don Revie ile tartışma programlarında kapıştı. 6 maçta sadece 1 kez kazandı ve yönetim tarafından görevden alındı. Bu 44 gün hakkında filmi de çekilen The Damned United isimli bir kitap yazılmış, fakat Clough'un ailesinden, Brian'ı fazla histerik gösterdiğinden tepki görmüştür. Don Revie'nin Leeds'teki masasını yaktığı hayali bir bölüm vardı meselâ.
YENİDEN DİRİLİŞ VE NOTTINGHAM FOREST EFSANESİ
5 Ocak 1975'te 1 senelik bir boşluktan sonra Brian Clough, Allan Brown'dan boşalan Nottingham Forest'in menajerliğine getirildi. İlk maçında Federasyon Kupası'nda Tottenham'ı mağlup ederek iyi bir başlangıç yaptılar. Sezonu sekizinci sırada bitirdiler. 1976-77 sezonu öncesinde eski dostu Peter Taylor'la arasındaki sorunu da çözen Clough müthiş ikiliyi yeniden birleştirdi. O da biliyordu ki, Taylor olmadan Clough aynı Clough, Clough olmadan da Taylor aynı Taylor olamazdı. Aynı sezon sonunda takım Birinci Lig'e yükseldi.
77-78 sezonunda takım geldiği gibi başarılı oldu ve şampiyonluğu kazandı. Brian Clough, WM'nin mucidi Herbert Chapman'dan beri iki ayrı takımla şampiyonluk kazanan ilk menajer olmuştu. Ayrıca takımı Lig Kupası'nı da kazanmıştı.
78-79 sezonunda ise takım yine iyi gidiyordu. Şubat ayında ilk milyonluk futbolcu Trevor Francis Nottingham'a katıldı. Aynı sezon lig kupası kazanıldı ama takım Liverpool'un ardından ikinci olarak ligi tamamladı.
Takım, Şampiyon Kulüpler Kupası'nda başarılı olacaktı. Kaderin tuhaf bir cilvesi, ilk turda Liverpool'u elemişlerdi. Daha sonra AEK, Grasshopper ve Köln elendi. Finalde ise rakip Malmö'ydü. 1 milyonluk Francis golünü attı ve maç böyle sonuçlandı. İkinci ligden çıkıp şampiyon olan takım, ikinci senesinde kupayı almıştı. Dahası Avrupa Süper Kupası'nı da kazandılar.
79-80 sezonunda takım ligi beşinci bitirdi. Ama takım Şampiyon Kulüpler Kupası'nda tekrar başarılı olacaktı. Öster, Arges Piteşti, Dinamo Berlin ve Ajax elendikten sonra finalde Hamburg ile karşılaştılar. John Robertson'un golüyle yine 1-0'lık bir skor elde edip, kupaya tekrar uzandılar.
Üç gün sonraki maçta rakipleri Leeds'in kazanamadığını tatilde öğrendiler. Derby County 88 yıllık tarihinde ilk kez şampiyon olmuştu ve Clough 37 yaşında ilk büyük başarısını elde etmişti!
1972-73 sezonu başladığında Clough ve Taylor, kulübün transfer rekorunu kırarak Liecester City'den Nish'e imza attırdılar. Yönetimin haberi olmadan yapılan bu transfer ilk değildi, ama son da olmayacaktı. Bu olay yüzünden yönetim ve ikilinin arasını açtı. Takım zaten maddi sıkıntılarla boğuşuyordu ve 225,ooo sterlinlik bu transfer o zaman için çok fazlaydı. Brian'ın medyatik kişiliği de kendinin aleyhinde işliyordu o dönem. Taraftarlara takımı kaybettiği zaman desteklemediği için çıkışmış ve onlara "nankör" demişti bir televizyon programında, daha sonra TV'lerde yönetimi eleştirdi. Aynı sezon içinde takım ligin orta sıralarında yer alıyor ve geçtiğimiz seneki başarısını tekrarlayamıyordu. Fakat Şampiyonlar Kulüpler Kupası'nda yarı finale kadar geldiler. Yarı final maçındaki oyuncu seçimleriyle de çok eleştirildi. Maçtan sonra Juventus'lulara "Hilebaz Piçler" deyip, İtalyanları da II. Dünya Savaşı'ndaki tutumu yüzünden eleştirdi. Yine de sabır gösterdi ona Derby. Leeds United ve Don Revie hakkındaki lâfları da çok eleştirilmişti. Leeds sert oyunu ile Ada futbolunu domine ediyordu ve Brian'a göre değildi. O İngilizlerin Tele Santana'sıydı. Leeds hakkında yazdığı bir makalede sert bir üslupla bunları dile getirdi.
Tartışmalı işlere devam etti Clough & Taylor ikilisi. Başkanın haberi olmadan West Ham'lı Bobby Moore ve Trevor Brooking'e 400,000 sterlin önerdiler. Teklif kabul olmadıysa bu yönetimin kulağına gitti. 1973 yılında Başkan Longson ikilinin kovulmasını yönetime sunduysa da destek alamadı. Buna karşılık Başkan, Clough'tan TV'lere çıkmayı bırakmasını ve gazetelere makale yazmamasını istedi. Gerginlik tırmanıyordu. Clough & Taylor ikilisi kendilerine karşı olan başkana karşı bir plan yapıp istifa ettiler. Amaç taraftar arasında bir uyanış gerçekleştirmekti ve yönetimin istifalarını kabul etmeyeceğini düşünüyorlardı. Ama olan oldu ve yönetim istifayı kabul etti.
VE DÜŞÜŞ YILLARI
Bu tarihten sonra Brian'ın düşüşü başladı. Aslında çok başarısız da değildi ama eksi günlerinden uzaktı. İki sezon Nottingham orta sıra takımına dönüştü. 82-83 sezonunda beşinci oldu, 83-84'te şampiyonluk mücadelesi yaptı ve üçüncü oldu. Bu arada 1982 yılında Taylor futbolu bıraktığını açıklayıp takımdan ayrıldı ama altı ay sonra Derby'ye imza attı ve hatta Nottingham'ın yıldızlarından Robertson'u transfer etti. İkilinin arası tekrar açıldı. Bu kez Taylor yanlış yapmıştı. Robertson sakatlandı ve Derby'ye yar olmadı. Taylor da başarı olamadı. Taylor bu yanlış hamlesi hem kendine hem de Clough'a zarar vermişti. Taylor'suz, Clough'lu Nottingham duraklamaya girdi. 87-88 ve 88-89 sezonunda üçüncü oldu. Ertesi üç sezon orta sıralarda yer aldıktan sonra 92-93 sezonunda Nottingham 16 yıl sonra küme düştü.
Son sezonlarında alkol bağımlığı yüzünden sorunlar yaşayan ve Sheringham ve Des Walker gibi oyuncularını yanlış kararlarla satan Clough sezon sonunda antrenörlüğü bıraktığını açıkladı.
KISACA;
Hem Middlesbrough'ta, hem de Nottingham'da heykeli dikilen, Derby'de ise siparişi verilen ve stadyumun önüne heykeli dikilecek olan bu adam, 2004 yılında 30 yıldır alkolle harap ettiği vücuduna yenik düştüğünde ve mide kanserinden hayatını kaybettiğinde 69 yaşındaydı. Ölümüne kadar Four Four Two dergisinde yazılar yazdı. Kabarık saçları yüzünden Koca Kafa lâkabı koyulsa da, daha sonraki yıllarda Britanyalı Brian ve Büyük Brian olarak da anıldı.
EFSANEDEN UNUTULMAZ SÖZLER
"Taktikler değil, futbolcular maç kaybettirir. Dominoyu bile nasıl kazanacağını bilmeyen adamlardan, abuk subuk konuşmalar duyuyorum."
"20 dakika boyunca tartışıyor ve sonra benim haklı olduğuma karar veriyoruz." (Taktiklerinize karşı çıkan oyuncular olunca ne yapıyorsunuz sorusu üzerine)
"Tüm madalyalarınızı çöp kutusuna atabilirsiniz, çünkü hiçbirini adil şekilde kazanmadınız!" - İlk antrenman sırasında Leeds United'lı oyunculara
"Eminim ki İngiliz Federasyonu görevi beni seçip görevi bana verirlerse, şovu benim yöneteceğimden korktular. Haklıydılar da, çünkü aynen öyle yapacaktım."
"Roma bir günde inşa edilmedi derler ama ben inşaat işinde değilim."
“If God had wanted us to play football in the clouds, he’d have put grass up there” (Eğer Tanrı bizden bulutların içinde futbol oynamamızı isteseydi,Bulutların içine çim koyması gerekeceti.)
“When I go, God’s going to have to give up his favourite chair.” (Ben gittiğimde(öldüğümde),Tanrı favori sandalyesinden vazgeçmek zorunda kalacak).Tanrı’nın onun başında olduğu takımın maçlarını izlediğini düşünüyor.
“Beckham? His wife can’t sing and his barber can’t cut hair.”(Beckham mı?,Karısı şarkı söyleyemiyor ve (Beckham’ın)berberi de saçını kesemiyor.)
“At last England have appointed a manager who speaks English better than the players” (En azından İngiltere Federasyonu takımın başına İngilizce’yi oyunculardan daha iyi konuşan bir teknik direktör getirdi.) Sven-Goran Eriksson’un takımın başına getirilmesi üzerine yaptığı yorum.
“Manchester United in Brazil? I hope they all get bloody diarrhoea” (Brezilya’da Manchester United? Umarım hepsi kanlı ishal olur.)2000 yılında Manchester United’ın FA Cup maçını hiçe sayıp Brezilya’da World Club Championship’e katılmasından sonra Brian Clough’un yaptığı yorum.
That Seaman is a handsome young man but he spends too much time looking in his mirror rather than at the ball. You can’t keep goal with hair like that” (Bu Seaman yakışıklı genç bir adamdır fakat topa bakmaktan çok aynasına bakarak vaktini harcar.Böyle bir saç ile de golü önleyemezsin)
“The ugliest player I ever signed was Kenny Burns.” (İmza attırdığım en çirkin oyuncudur Kenny Burns”)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder